” CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın ve Ercan Cengiz, ağır iş yükü ve riskler altında ezildikleri düşüncesi ile hakim ve savcıların da yıpranma payı diye bilinen fiili hizmet süresi zammı uygulamasından yararlanması için kanun teklifi verdi. Ayaydın ile Cengiz, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi’ni sundu…”
Ülkemizde “Yargı Çalışanları” deyiminden sadece hakim ve savcıların anlaşıldığı bir kez daha ortaya konulmuştur. Yargı üzerindeki ağır yükün sadece karar mekanizmasında rol oynayan hakim ve savcıların omuzları üstünde yükseldiğini düşünen zihniyet, işin asıl mutfağında çalışan mübaşir, zabıt katibi, yazı işleri müdürü ve diğer çalışanlarının kutsal emeklerini görmemek için büyük çaba sarf etmektedirler. Amaç belli bir kesimi memnun etmek, ileriye dönük plan ve projelerine alt zemin hazırlamak ise bunu çok güzel başardıkları da ortadadır.
Yargıda hangi çalışan kesimin daha çok yıprandığını Adalet Bakanlığı dahi malesef görememektedir. Binlerce tozlu dosya arasında boğuşan, mesai saatleri dahi belli olmayan, ellerindeki fazla mesai ücretleri alınmasına rağmen angarya yasağının açıkça belirtildiği Anayasanın 18. maddesini ihlal eden amirlerin boyunduruğu altına sokulan, ellerine üç kuruş maaş tutuşturulan, sadece sorunlu ve problemli insanlarla gün boyu uğraşarak psikolojileri alt üst olan, bozulan bu psikolojisi sosyal hayatına dahi etki edilen, amirleri tarafından sürekli alt tabaka insanlar olarak görülen biz yargı çalışanlarının yıpranma hakkını daha çok hak ettiğimiz aklın ve mantığın bir gereğidir.
Soruyoruz sayın milletvekili arkadaşlara ve adalet bakanlığına ; elinizi vicdanınızın üzerine koyarak ve ilahi adaletin varlığına da inanarak söyleyin bize, sizce yıpranma payını en çok kim hak ediyor ! …